''Bütün kainat sende dürülüdür'' Hz. Ali

' ilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıkdır''
Hünkar Hacı Bektaş Veli

Kimliğimiz

ALEVİLİK MEZHEP DEĞİL İSLAMIN ÖZÜDÜR

Peygamber, Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin… Ehlibeyt deyince bu çekirdek beş kişiyi ve onlardan gelenleri anlarız. Zaten kelime anlamı “ev halkı” demek. Peygamberimiz vedasında “Sizlere Kuranı ve bir de Ehlibeytimi emanet ediyorum” der. Ehlibeyt Alevi Bektaşiler için çok önemlidir. Ehlibeytsiz bir Alevilik olmaz.

“Yol”dan ne anlamalıyız?
“Tarik-i nazenin” denir; yani herkesin nefsine hakim olacağı, zor, nazik bir yol manasında kullanılır. Dolayısıyla “yol” da tarikat demektir. Allah'a ulaşmanın şeklidir. Hacı Bektaş Veli bunu şöyle ifade eder: “Dört kapı, kırk makam.” Yani dört kapıdan, kırk makamdan geçeceksin, Allah'a ancak ondan sonra ulaşırsın, demek.

***
Dört Kapı Kırk Makam nedir?
Dört Kapı Kırk Makam şeklindeki Kâmil(olgun) insan olma ilkelerini Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin tespit ettiğine inanılır. Hacı Bektaş “Kul Tanrı’ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur.” buyurmuşlardır. Bu ilkeler aşama aşama insanı olgunluğa ulaştırır. Bir başka yoruma göre ise şeriat anadan doğmak, tarikat ikrar vermek, marifet nefsini bilmek, hakikat Hakkı özünde bulmak yollarıdır. Yine bir başka anlatıma göre; Şeriat “ insanlar evreni”, Tarikat “ Melekler evreni”, Marifet “Tanrısal güç” ve Hakikat ise “ Tanrısal evren” olarak yorumlanmıştır.
Dört kapının Hak yolunda yürüyen bir insanın ömrü içinde geçirdiği manevi aşamalar olduğunu kabul edenler vardır. Buna göre Şeriat kendi özbenliğini kötülüklerden arıtmayan, gelişmemiş olgunlaşmamış insanın din kuralları ve yasalar yoluyla eğitilmesi, kişilere ve topluma zarar verebilecek hareketlerde bulunmasına meydan verilmemesidir. Tarikat, insanın kendi istek ve iradesiyle, hiç bir dış zorlama olmadan her türlü kötülüğü benliğinden kovabilmesi, elinden gelebilecek tüm iyilikleri hiç kimseden esirgememesi devresidir. Marifet, duygu ve ilimde en yüce düzeye ulaşma, tanrısal sırlara erişmektir. Hakikat, Hakkı görmek, zaman ve mekan içinde tanrısal alemin gücü içinde erimektir.
Her kapıya bağlı on makamı söyle sıralayabiliriz:
1.Şeriat
2.Tarikat
3.Marifet
4.Hakikat
Her kapının on makamı vardır.

Kaynak kitap,: Hünkar Hacı Bektaşi Veli ve Alevi-Bektaşi Yolu
Yazarı: Ali Celaleddin Ulusoy
Akademi Matbaası
Hacıbektaş 1986

İslamız-Aleviyiz-Bektaşiyiz
''4 Kapı'yı Kırk Makam'ı
Bilen gelsin işte meydan''

Muhammed Ali yolu ikrar yoludur, ikrar üzerine kurulmuştur.
Dolayısıyla Muhammed Ali yolu; İnsanlık yoludur, erdemli-Kamil insan olma yoludur.
Alevi ve Bektaşi’ler ALLAH’in birliğine, Hz. Muhammed’in Peygamberliğine inanma kanıtı olan, “Kelime-i Şahdet” i Aleyy-ün Veliyüllah, Vasiyi’ Resullah” ilavesiyle:
“ Eşhedü En La İllahe İllahlah
Eşhedü En Muhammed-ün Rasüllulah
Eşhedü En Aleyy-ün Veliyullah, Vasiyi Rasülullah”
şeklinde okurlar.

Eğitim

"İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır! "

Sağlam ve kalıcı verimli bir eğitim ve ögretim çalışması sürdürmek için dile hakim olmak gerekir. Alevi Bektaşi hafızasının dili Türkçedir. Ozanların, evliyaların, ocakların, pirlerin kullandığı dil %90 Türkçedir. Alevi-Bektaşi ailelerden doğan çocukların ve Aleviliğe vede Bektaşiliğe ilgi ve alaka gösterenlerin bilmesi gereken dil Türkçedir.

Yapılacak çalışmalar: Eğitim ve yetiştirme için gerekli ve yetkili kurumlara, uzmanlık ve sorumluluk alanlarına uygun olarak, bilgilendirme toplantıları, kurs, eğitim dersleri, seminer, konferans vb. etkinliklerle görevini yerine getirir. Bu vb. görevlerin ve çalışmaların hayata geçirilebilmesi için; dershaneler, enstituler, akademiler/universiteler, kültür ve sanat merkezleri, cemevleri, dergah, yazılı ve göresel yayım araçlarından media (gazete-dergi-kitap-radio-tv ) ve kütüphane-kitaplık vb. yararlanır. Var olanları kullanır olmayan yerde yenisini kurarak çalışmalar ıdevam eder.

Araştırma ve inceleme

Belge-Bilgi Merkezi:

Günümüz dünyası hızla bilgi ve teknoloji toplumuna evriliyor. Bilgi araç olmaktan çıkıp kutsanan bir metaya ve güce dönüştü.

Bilgi bizim için önemlidir ama o amaç olamaz. Kamil insana ve olgun bir topluma varmada kullanılan bir araçtır.

Bilgiyi ve teknoloji, hal ve davranışlarımızı, yaşamımızı ve insanlığı ve yaşama alanı bulduğumuz doğamızı korumak ve güzelleştirmenin bir aracı olarak degerlendirmek üzere, bilgi çöplüğü değil, kollektif bilgi dagarcığı-bankası oluşturmak hedeflerimiz arasında olacak.

Alevi-Bektaşi İslam inancı ve kültürünün tarihsel güncel, belleğini Hollanda corafyasında oluşturmak.

Bunun için: eski ve yeni çalışmaların yazılı-görsel belgelenmesi, varolanların toplanması, arşiflenmesi ve diğital ortama kaydedilmesi saglanmak durumundadır.

Dergi, internet, sosyal medaya, yazılı ve görsel yayınlar, eğitim ve öğrenim çalışmalarının ve etkinliklerin kaydı-belgelenmesi gerekmektedir.

Bilgi bankası ve arşif oluşurmak

Kütüphane kurmak,

vb. gibi tarihi kayıt altına alaçak gelecek kuşaklara bilgi ve belge bırakacak bir BİLGİ ve BELGE BANKASINI oluşturmak ana hedeflerimiz anrasındadır.

Çalışmamızda izlenencek yol; kendi olanaklarımız ve gücümüz yettiği kadar, gerekse değişik kurum ve kuruluşlarla yapacağımız ''Araştırma ve inceleme'' odaklı ortak çalışmalar yapmak ve yaptırmak.

Toplum

Uluslararası ilişkiler:

Alevi-Bektaşi İslam inancı ve Yolu kendini dar bir alanla sınırlamayan evrensel boyutu olan bir düşünce ve yaşam felsefesine sahiptir. Dünyanın her köşesine yayılmış ve ulaşmış bir inanç olmanın ayırdımında olarak, bu duruma uygun haraket eder.

Vakfımızın dış ilişkileri başta Alevi-Bektaşi kurumları ve kuruluşları olmak üzere ortak çalışılabilinecek kuruluşlarla işbirliği yaparak; ortak çalışma ve projelerin yhayata geçirilmesidir.

İkincil olarak, amaçlarımıza ve gücümüze uygun olarak Dünya barışı ve insanlığın geleceği ve refahı için farklı kuruluşlarla ortak çalışmalara girmektir.

Hak ve adalet:

İnsanlık hızla bir yol ayrımına girmekte. Ya kalıcı bir barış ve huzur için, hakca bir paylaşım adaletin uygulanmasını tercih edecek ve buna uygun olarak, uluslararası camia, başta Birleşmiş Milletler teşkilatı yeni bir yapılanmaya girecek. Ya da güçlü ve fırsatı yakalayanın, zayıf ve darda kalanı ezeceği ve yokedeceği bir barbarlık ve yıkım düzenine mahkum kalacağız.

İnsanlık ölmesin!

Hak yolundan sapılmasın!

Daha fazla bilgi